Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Mayıs 2013 Cuma

Seni son gördüğüm, son kez sardığım yeri yıkıyorlar... Yıktırmam. Ben gidiyorum.

14 Mayıs 2013 Salı

Gök yarıldı. Sıra sıra diktiğim armut ağaçları her yaprağını göz yapmış bu yarılmayı bekliyordu. basketbol sahasının yapımında yanlış hesaplanmış eğimde biriken suların yeni damlaların eklenmesiyle can çekişmesini seyrediyorum odamın penceresinden. 4 günlük bir teftişin biteli henüz yarım saat bile olmadı. O yoğunluğun ardından elimde kahvemle penceremden yağmuru seyrediyor olmanın dinginliği çimlere uzanmak kadar rahatlatıcı. Yaşadığım her an hala o kadar güzel bir tonunda ki yeşilin...

3 Mayıs 2013 Cuma

Sallanan sandalyemi, masamı  ve portatif rafımı cevizin gölgesindeki yerine yerleştirdim. Bu yılki tek değişiklik, sandalyem şehre değil bahçeme dönük. Bu sene bir armut, bir nar bir de şeftali fidanı ekledim bahçeme. Geçen sene ektiğim yeşilçay yerini öyle sevdi ki bir görmelisin. Süs çalılarını andırıyor. Diğer ceviz, elma ve kirazın yapraklarının büyümesiyle yolla aramda yeşil bir örtü oluştu. Tel örgülerin dibine ektiğim sümbül ve hanımelleri de o kadar uğraştığım halde istediğim biçimde değil de kafasına göre dolanıp uzamaya devam ediyor. Terbiyesiz işte... 
Badem ağacım kurudu. Kesmek zorunda kaldım. Yaşlıydı... Çağla toplayamıyorum artık. Ne çok severdin...
Meyvelerini değil ama çiçeklerini topladığım bir de iğde ağacı var duvarımın hemen dışında. Cevize komşu. Bütün gün beni çekiştirip duruyorlar.Ve ev yapılmadan önce dikilmiş bir dut. Bıktım pisliğinden. Ama nereden geldiğini bilmediğim arılar pek bir memnun duttan.
Çiçek olarak sadece eski kiremitlerden yaptığım bir tarh içinde büyüttüğüm papatyalarım var. Bir sigara paketinin içinde olduğu kadar olmasa da bahçenin bir köşesinde de güzel görünüyorlar.
Öyle bakım isteyen bir bahçe değil aslında. Sadece seyirlik ektiğim çiçek biberleri ve domateslerle özel ilgileniyorum. Haftada 1-2 saat ilgi yetiyor. 
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi, orada seni düşünmek...